İçeriğe geç

Seni Seviyorum Dememek İçin- 2

papatya

Senin boşluğa verdiğin nefesi,
Ben çekeyim ciğerlerime.
Aynı cümleleri kuralım, aynı anda.
Yaradandan bir yansıma.
Ne çok söylerim ismini,
Çınlasın kulakların,
O siyah beyaz fotoğraftaki gibi
Abartılı bir şekilde düşün beni!

Alabildiğince boşluk var,
Ortasında bir beton duvar.
Sırtımı yaslamışken,
”Bana da öyle bakar mısın?”
Bakmam mı? retinam!
Gölgesi kaç kere üzerime yıkıldı?
Haberin yoktu ama,
Kaç kere buz gibi sırtıma yapıştı?

Karanlığın bir ton açık gecesi,
Yanmış karamel gibi olmuşken,
Kalbimin güneş görmeyen yerleri.
Kreması fazla kaçmış,
Sözleri kör eden inatlarımda ise
Daha bir inat olmadan,
Örnek almalıydım kendime kedigilleri.

Sen ise naif bir keman taksimi,
Küçük kızarmış ekmek, üzerinde hardal.
Şehrinde mecazdan parmaklık,
Senin ve benim ötemde verilebiliyor karar.
Yalnız yıkılsa da gölgesi boşluktaki duvarın,
Düşmez üstüme senin bana düştüğün kadar.

Önüme koyduğun sevimli porselen,
Elinden içtiğim bir fincan çay,
Kavanozda yanan, bitmeyen mum,
Akort tutmayan basit bir gitar.
İleride de her zaman sen,
Geride ise tehlikeli papatyalar…